Sıfır Atık Alışkanlığı Çocuklara Nasıl Kazandırılır?
Sıfır Atık Alışkanlığı Çocuklara Nasıl Kazandırılır?
Sıfır atık kavramının çocuğa aktarılması sürecinde kullanılacak olan dil, aktarım sağlanacak metot oldukça kıymetlidir. Burada önemli olan sıfır atık kavramını dikte ederek çocuğa yansıtmak değil, aslında bu kavramın arka planında önemli görülen atıkların azaltılması ve çevrenin korunması mesajını verebilmektir. Soyut kavramları henüz yeni yeni öğrenmeye başlayan bir çocuk için bu kavramı aktarabilmek, sıfır atık alışkanlığını kazandırabilmek nasıl mümkün olabilir?
Burada önemli olan çocuklara kavramı anlatırken günlük hayatla ilintili olabilecek örnekler vermeye çalışmaktır. Sıfır atık alışkanlığını çocuğa kazandırırken yalnızca çöplerin ortamdan kaldırılması fikrini empoze etmemek gerekir. Burada amaç atıkların azaltılması ve aynı zamanda yeniden dönüştürülerek günlük hayatta kullanıma kazandırılmasıdır.
Bu konu ile ilgili somut bir örnek verelim; küçük bir çocuk çok severek tüketmiş olduğu çikolata kavanozunu çöpe atmak yerine kalemlik olarak değerlendirebilir. Aileler bu konuda çocuğa yön göstermelidir. Yalnızca günlük hayattan örnekler değil küçük yaştaki çocukların ilgisini çekebilecek görsel destekli materyaller veya çizgi filmler de işe yarayacaktır. Çevrede yer alan çöplerin doğada yaşayan masum hayvanlara nasıl zarar verdiğini anlatmak hem çocuğun empati duygusunu geliştirecek hem de sıfır atık kavramını içselleştirmesini kolaylaştıracaktır.

Anlamlı olan her davranış çocuk üzerinde etkisini daha net hissettirir. Burada önemli olan çocuğun atık bilincini zorunlu bir gelişim süreci olarak görmemesidir. Bu sebeple eğlenceli metotlarla ve çoğu zaman günlük yaşantıdan örneklerle bu alışkanlığı kazandırmak gerekir.
Günlük Hayattan Sıfır Atık Uygulamaları Nasıl Olmalı?
Yukarıda bahsetmiş olduğumuz sıfır atık alışkanlığını çocuklara daha etkili şekilde kazandırabilmenin somut yolları bulunuyor. Günlük hayatta basit şekilde uygulanabilecek bazı metotlar bu süreci daha sağlıklı atlatabilmeyi mümkün kılar. Alışverişe çıkmadan önce çocuğa market harcamasının ardından eşyalarını koyabileceği bir bez poşet kullanması önerilebilir. Bu sayede doğada zor çözünen naylon poşet yerine sıfır atık projelerini de destekleyecektir.
Doğaya bırakıldığında büyük zarar veren ve zor çözünen su şişeleri yerine çocuk sağlıklı materyallerden yapılmış mataralar tercih edebilir. Bu sayede tek kullanımlık plastiğin doğaya verebileceği zararın önüne geçilir. Çocuğa oyuncak alırken plastik ürünler yerine ahşap ürünlere yönelmek de aslında bir sıfır atık uygulaması örneğidir. Tüm bu süreçte amaç çocuğa öğretici şekilde bir alışkanlık kazandırabilmektir. Günlük yaşantı içerisinde ufak görülen bu adımlar aslında anlamlı birer uygulamaya dönüşür. Zamanla çocuk için hayatın doğal bir parçası haline gelecektir.

Eğitimciler İçin Oyun ve Etkinliklerle Sıfır Atık Uygulaması
Eğitimciler, ilk öğrenim süreci olan ailenin dışında ikinci sıradaki basamaktır. Çocuğun hayatın içerisindeki gerçeklerle yüzleşmesi ve eğitilmesi sürecini daha çok etkinliğe çevirerek kalıcı alışkanlıklara dönüştürür. Oyun ve etkinliklerle sıfır atık uygulamasını alışkanlık olarak çocuğun yaşantısına entegre edebilmek mümkündür. Bunun için atık türlerini temsil edecek farklı kartlar hazırlanarak çocuğun doğru kutulara yerleştirilmesi istenebilir.
Bu uygulama geri dönüşüm bilincini pekiştirici olarak görülür. Sınıf içerisinde yapılan el işi etkinliklerinde kullanılmayan malzemeleri çöpe atmak yerine yeniden değerlendirmek bir sıfır atık eğitimi olarak görülebilir. Örneğin; tuvalet kağıdı rulosundan kalemlik yapılabilir. Eskiyen bir kavanoz mumluğa dönüştürülebilir. Daha önceden kullanılan ve atık haldeki kutular ile oyuncak ev yapılabilir. Okulda belirli dönemlerde özel olarak atık toplama günleri etkinliği yapılabilir. Bu sayede çocuk sosyal ortamda da bu alışkanlığı pekiştirmenin yolunu bulur.
Sıfır Atık Bilincinin Yaygınlaşmasında Ailenin Rolü Nedir?
Sıfır atık bilincinin çocuğa yerleşmesinde en temel ortam ailedir. Çocuğa bu alışkanlığı kazandırabilmenin en kolay yolu aslında rol model olarak görülen anne ve babalardır. Alışveriş sırasında plastik poşet yerine daha çok bez torba kullanan bir anne veya babayı gören çocuk zamanla bu bilincin farkına varır. Evde düzenli olarak kutuların geri dönüşüme aktarıldığını gören, gereksiz olarak yapılacak her türlü plastik ürün alışverişinden kaçınan bir ebeveyni olan çocuklar doğal olarak bu davranışa meyleder. Çocuk da ailesinde gördüğü gibi elindeki atıkları geri dönüşüm kutusuna bırakmaya başlar. Tüketim alışkanlıkları aslında bu şekilde şekillenir. Bu süreçte aile aldığı kararları çocuklara dahil ederek sıfır atık bilincini daha rahat kazandırabilir. Ailelerin sıfır atık konusundaki bilinçli davranışları zamanla çocuğun bu fikri alışkanlık haline getirmesini kolaylaştıracaktır.
Okullarda Sıfır Atık Bilincini Nasıl Yaygınlaştırabiliriz?
Sıfır atık alışkanlığının çocuğa kazandırılmasındaki bir diğer yer okullardır. Toplumsal olarak sıfır atık bilincini yaygınlaştırabilmenin en kolay yolu okullarda verilen eğitimdir. Çocuğun bilinçli bir birey olarak her ortamda sıfır atık alışkanlığını öne çıkarabilmesinde okulların rolü büyüktür. Genellikle sınıflarda kullanılan geri dönüşüm kutuları bu sürecin bir başlangıcı olarak görülür.
Çocuk günlük yaşantısında sıfır atık uygulamalarını düzenli olarak tekrar ederek bu süreci daha kolay şekilde benimser. Sıfır atık kavramının derslere entegre edilmesi ile birlikte akademik açıdan da öğrencinin sürece daha kolay yaklaşmasını sağlar. Sivil toplum kuruluşları ve belediyeler de belirli dönemlerde düzenledikleri çevre etkinlikleri ile çocukların toplumsal hayata katılmasını sağlayabilir. Bu sayede farkındalığı yüksek bireylerin yetişmesinde bir rol model hale gelinir.

Açık alanlarda özellikle çocukların hoşlandıkları park alanlarında atık toplama etkinlikleri düzenlenebilir. Çocuğun çevreye karşı sorumluluk duygusunu geliştirmesine bir zemin hazırlanabilir. Tüm bu etkinlikler temelinde çocuğun yalnızca bireysel olarak bu süreçte var olmadığını fark edebilmesini sağlar. Sıfır atık kavramı aslında toplumsal bir değere sahiptir. Hem bu sayede uzun vadeli olarak bilinçli bir nesil yetiştirilebilmenin kapısı aralanır. Çocuğa sıfır atık bilinci kazandırılırken ileriye dönük çevresel sorunların azaltılmasında bir zemin hazırlanmış olunur.
Sıfır Atık Bilinci Çocuğa Kaç Yaşında Kazandırılmalıdır?
Sıfır atık bilinci çocuğun gelişim sürecine davranışsal bir yaklaşım olarak hitap eder. Küçük yaşlarda kazandırılan bu alışkanlık zamanla doğal bir yaşam tarzı olarak benimsenmesini kolaylaştıracaktır. Çevreye zarar vermeyen bilinçli çocukların yetiştirilmesinde yaş faktörü önemlidir. Çocuğun oyun ile çevreyi kavradığı dönemde aslında sıfır atık bilincini kazandırmak değerlidir.
Erken yaşta verilecek eğitim çocuğun hem kendisine hem çevresine faydalı olması için bir zemin hazırlar. Bununla beraber küçük yaşlardan itibaren gelişen bir sorumluluk duygusu ortaya çıkar. Bu süreçte hem öğretmenler hem de ailelere büyük görevler düşer. Sıfır atık bilincini çocuğa sevgi ile yerleştirebilmenin yolları aranmalıdır. Çocuğa yaşamdan örnekler verilebilir.
Atıkların geri dönüşüm sürecine basit bir dille anlatmak isteyen bir eğitimci somut kavramlara başvurmalıdır. Eskiyen bir pet şişesi dönüşüm süreci sonrasında bir kıyafet olabilir. Her çöpün aslında doğada belli bir kazanım süreci bulunur. Çocuk bu sayede ayrıştırma alışkanlığını keşfeder ve bu keşfinin ardından öğrendiğini kalıcı şekilde hayatının rutinine dönüştürür.
Anne, baba ve eğitimciler ilkokul ve okul öncesi dönemindeki çocuklara geri dönüşümü anlatan kitaplar okuyabilir. Görsel materyallerle süreci destekleyebilir. Çizgi filmler ve animasyonlarla sıfır atık bilinci geliştirilebilir. Zaman zaman sıfır atık yarışmaları düzenlenerek motive edici küçük ödüller dağıtılabilir.
Mutfakta çöp olarak köşeye ayrılan meyve artıkları, çay posası veya sebze kabukları kompost yapılarak faydalı bir atağa dönüştürülebilir. Bu sayede atıklar doğrudan çöpe gitmez. Toprağa faydalı olabilecek bir besin haline gelir.